İşlenen Günahların Küçümsenmesi
Fıtrat olarak zayıf yaratılan insan, küçük büyük ayırt etmekten sonucunu ve veballerini düşünmeden günah işler... Pişmanlık duyulmayan, ya da tevbe edilmeyen her günah, gün gelir sıradanlaşarak adı günah olmaktan çıkar.

Sevimli gelen ve muhatabını vicdanen rahatsız etmeyen her küçük bir günah, büyük günahlara davetiye çıkarır... Ve gün gelir şu ayetin muhatabı olunur;

‘De ki: Rabbim ancak açık ve gizli kötülükleri, günahı ve haksız yere sınırı açmayı, hakkında hiçbir delil indirmediği bir şeyi Allah’a ortak koşmanızı ve Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi haram kılmıştır.’ (Araf / 33)

Küçük günahları önemsememek tövbe kapısını kapatacağı için dostluk büyük zarar görür. Oysaki Allah’a dost olmaya çalışanlar, Allah’ın sevmediği bir amelin küçük ya da büyüklüğüne bakmazlar. Tüm günahları Uhud Dağı kadar gördükleri için hayatlarının her karesinde takvaya rastlanır.

Bir günahın küçümsenmesi Allah’a karşı yapılan bir saygısızlık olarak da algılanabileceğinden dostluk büyük yaralar alır...

Bu hastalığı büyük önder şöyle dile getiriyor: Resulullah (s.a.v.);

‘Küçük görülen günahlardan sakının. Çünkü küçük görülen günahların örneği bir vadinin ortasına konan bir topluluk gibidirler. Her biri bir odun getirdi, ta ki ekmeklerini pişirdiler. Muhakkak ki küçük görülen günahlar da çoğalırsa sahibini helaka götürür.’ (Müsned c/7 s. 579, h. no: 23/94)
Label:

Yorum Gönder

Author Name

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *