Müslüman ve Yılbaşı
Allah’ın her gecesi yeterince hürmete layıkken bunlardan birini en akıl dışı gerekçelerle ve en rezil eylemlerle harcamaya hazırlanan Müslümanların durumu da tam olarak budur. Onlar Allah’ı unuttukları için Allah’ın da onlara kendilerini unutturduğu ortadadır. (Erdem Uygan - Yükselen Sözler)

Kılıksız bir ihtiyarın, ancak öküzler için çıkarılması gereken nidalarını her geçen gün daha fazla duyuyorsak, hayatımızda hiç görmediğimiz kızaklı geyikle bir semtin kaldırımında karşılaşıyorsak Aralık ayının ortalarını geçmişiz ve Allah’ı çoktan unutmuşuz demektir:

“Allah’ı unutan ve bu yüzden Allah’ın da onlara kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın. Onlar yoldan çıkmışlardır.” (Haşr Suresi 59/19) 

Allah’ı unutmanın doğal sonucu, Allah’ın kişiye kendisini unutturmasıdır. Kendisi olamayan bir kişi, ister istemez bir başkası olacaktır. Kim olduğunu bilmeyen, kendini tanımlayamayan ya da başkası üzerinden tanımlayan bir hilkat garibesi… 

Allah’ın her gecesi yeterince hürmete layıkken bunlardan birini en akıl dışı gerekçelerle ve en rezil eylemlerle harcamaya hazırlanan Müslümanların durumu da tam olarak budur. Onlar Allah’ı unuttukları için Allah’ın da onlara kendilerini unutturduğu ortadadır. 

“Müslümanların Allah’ı unuttuğunu nereden çıkarıyorsun?” diye soranlara şunları sormak gerekir: Bugün ülkemizde devletin oynattığı resmi kumar için kışın ayazında kuyruk bekleyenler Budistler mi? 

Marketlerde bu gece için özel kurulmuş içki raflarına hücum edenler ve milli içeceği rakı olanlar Şamanlar mı? Yılbaşına özel düzenlenmiş faizli kredi kampanyalarını belki de aylardır bekleyen, sanki sokakta kalıyorlarmış gibi ne pahasına olursa olsun “ev sahibi olmalıyım” telkinini sürekli kendi beyinlerine işleyip faizi meşru gören hipnotize köleler Hindular mı? Gazetelerde, dergilerde, hatta en ciddi haber kanallarında gelecek yıla dair fal tükürüp kehanet pisleyenler ve onlardan gübre umanlar Şintoistler mi? Hayır! Ne yazık ki bu kişilerin kahir ekseriyeti Müslüman olduklarını iddia edenler ve bu sayılanlar da aynı Müslümanların göstere göstere ve hatta övünerek yaptıkları eylemlerdir. 

Ancak bu eylemlerin tamamına Yüce Allah tüm insanlığa gönderdiği son kitabında “pislik” diyor. Hem de “şeytan işi” olanından: “

Müminler! Hamr (kişiyi sarhoş edip uyuşturan şey), kumar, dikili taşlar ve fal okları şeytan işi pisliklerdir. Onlardan uzak durun ki umduğunuza kavuşasınız.” (Maide Suresi 5/ 90) 

Kısacası Allah’ın “pislik” dediği her şeyin hem de Müslümanlar tarafından alenen yapıldığı geceye “yılbaşı gecesi” denmektedir. Failinin müslüman olduğunu söylemesi, fiilin pislik olduğu gerçeğini değiştirmez! Aslında bu yapılanlara şaşmamak gerekir. 

Zira yeterince arayan her Müslüman, faizli krediyi haram saymayan bir alimi, zil-zurna sarhoş etmeyecek kadar içkiyi haram görmeyen bir mezhep kitabını, piyangoyu, falı meşru sayacak bir fetvayı pekala bulabilir. Çünkü Müslümanlar Allah’ı ve Allah’ın kitabını çoktan unutmuşlardır. Ölüme biraz daha yaklaşmayı kutlamanın hiçbir akli açıklaması olamayacağı gibi aklını kullanan hiç kimse her an öleceğini bilerek Allah’ın pislik dediği her şeyi uydurma bir gece uğruna yapmaz. 

Nitekim Rabbimiz aklını kullanmayanların başına gelecekler için de aynı kelimeyi kullanmaktadır: Pislik! Allah’ın onayı olmadan kimse imana gelmiş sayılmaz. Allah, aklını kullanmayanların üstünde inançsızlık pisliği oluşturur. (Yunus Suresi 10/100) 

Bugün neredeyse iftihar edilecek bir fiil haline gelmiş olan, hatta haram olduğunun dile getirilmesi kimi çevrelerce bağnazlık sayılıp alay konusu edilen, oysa faillerinin bile kendilerini rahatlatmak için adına aşk ya da flört demek zorunda hissettikleri zina da yine bu gecede ve yine kendilerine Müslüman diyenler tarafından çekinmeden yapılanlardandır. “Zinaya yaklaşmayın; o, çirkin bir iştir, kötü bir yoldur” (İsra Suresi 17/31) “

Allah’ı unutanlara Allah da kendilerini unutturur” ancak Allah da onları unutur mu? Hayır! Allah insanı hiçbir zaman gözden çıkarmamaktadır: “Onlara şu sözümü söyle: “Kendilerini aşırı davranışlara sürüklemiş kullarım! Allah’ın merhametinden umut kesmeyin. Allah bütün günahları bağışlar. O, hem bağışlar hem de ikramda bulunur.” (Zümer Suresi 39/53) 

O halde Müslümanların önünde iki seçenek vardır: Ya bir an evvel, yeni günün gece yarısı değil güneşin doğuşu ile başladığını görebilecek kadar kitaplarına sarılacaklar ya da Allah’ı unutmakta ısrar edip her sene 10’dan geriye sayacaklardır. Selam ve dua ile…