Yapılan Dualara İcabetin Olmaması ya da Gecikmesi
Aceleci ve sabırsız yaratılan insanoğlu bazı emellerine kavuşamayınca Allah’ın;
‘... Bana dua edin, kabul edeyim...’ (Mü’min/60) vaadine güvenerek dua eder. Taktiri ilahi, yapılan bir duaya cevap bazen gecikir. Yaptığı duaya sıcağı sıcağına cevap gelmeyince;

– ‘Herhale Allah’ın sevgili kulu değilim ki dualarımı kabul etmiyor’ diyerek dua eyleminden vazgeçer.

Belki de yaptığı duaya pişman olur ve tek taraflı kırılganlık (kulun Allah’a olan kırgınlığı) diğer amellere de yansır. Allah’ın huzurunda durmak (Namaz, vs.) ya da Allah’ı zikretmek amelleri tad vermemeye başlar. Ya cahillik ederek yapmış olduğu dua (talep)nın güzergahını değiştirir (Allah’tan kabirlere) ya da ümitsizliğe düşerek;

– ‘Bu kadar günahımdan sonra ben olsam, ben de duaları kabul etmem’ der ve; Allah’ın Tevvab, Gafur ve Rahmet sıfatlarını isim ve sıfatlardan çıkarmış olur... Ki bu akideye zarar verir. Allah ile dostluğunu kuranlar yapmış olduğu dualar gecikse de dua ve yalvarmalarından vazgeçmezler...

Çünkü bilirler ki;

‘... Allah asla sözünden dönmez’ (Al-i İmran/9) 

Yine bilirler ki yapılan dualar illaki karşılık görür; Resulullah (s.a.v.):

“Sizden her birinizin duasına acele etmediği takdirde icabet olunur...” buyurmuşlardır. (Buhari cilt: 13, s. 6272).

Yapmış oldukları dualara icabet edilmemesini şöyle yorumlarlar;

– Allah’ım! Sana dua ederek, dua edilecek tek mercinin sen olduğunu ve bizlerin de aciz ve sana muhtaç olduğumuzu ispat etmiş oluyoruz. 

Dualarımıza hemen cevap vermeyebilirsin... Çünkü bizler üzerinde her türlü tasarruf yetkisine sahipsin... Cevabın gecikmesiyle sana kırılacak değiliz... Yalvarıp yakarmalarımızla sürekli seninle diyalog halinde olmuş olacağız... Böylelikle hem ‘sabır’ ecrini alacağız hem de sabrederken sürekli seninle beraber olma şerefine nail olmuş olacağız;

 ‘... Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.’ (Bakara/153) 

Yapılan duaların karşılığının gecikmesi Allah’ın kulunu işitmemesi (haşa!) ya da kuluna karşı kırgınlığından değildir. Duaların gecikmesi dua edenin hayrına olabilir. Çünkü insan, yapmış olduğu duanın kendisi için hayır mı şer mi olduğunu bilemez. O yüzden her halukârda kaderine razı olur... Görüldüğü gibi Allah ile dostluğunu kurmak isteyenler, yaptığı duaların karşılığının gecikmesiyle pes etmez, belki de sabır ve duaya devamla dostluklarını perçinlerler... Dua ve icabet ikilisi yeterince kavranmadığında dostluk zarar görür.

Yapılan duaların karşılığının gecikmesi Allah’ın kulunu işitmemesi (haşa!) ya da kuluna karşı kırgınlığından değildir!.. Duaların gecikmesi dua edenin hayrına olabilir. Çünkü insan, yapmış olduğu duanın kendisi için hayır mı şer mi olduğunu bilemez...

Yorum Gönder

Author Name

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *