namaz kılmaya hazır değilim
Birçok ibadetin önüne kocaman set çeken bir mazeret olan "kendilerini henüz hazır hissedemedikleri'' mazereti, her ne kadar da masumca ağızdan çıkmış olsa da bu tamamen şeytanın attığı bir zarftır. Bu mazeretin arkasına sığınarak kolayca namazı terk edenlerle konuştuğumda; birkaç defa namaz kılmaya çalıştıklarını fakat gereken hazzı alamadıklarını; bu sebeple de namaz için kendilerini hazır hissedinceye kadar ertelediklerini söylediler… Sanki anlaşmışlarcasına namazda gereken hazzı alamayan herkes bu mazeretin arkasına saklanıyor… Namazlarında huşu duymayanların önünde iki seçenek var:
  1. Ya namazlarında huşu duymak için arayış içine girecekler, 
  2. Ya da kendilerini hazır hissedene kadar namazdan uzak kalacaklar… 
Şimdi elimizi vicdanımıza koyalım ve değerlendirme yapalım: Namazdan uzak kalarak çözüme ulaşabilir miyiz? Bu dosyamızda kılacağımız namazdan nasıl huşu duyabiliriz sorusuna cevap vermeyi düşünmüyorum… İlerleyen sayfalarda değineceğim inşaallah… Bu mazerete sığınanlarla şeytan arasında şöyle bir diyalog geçmiştir; Şeytan: Öyle bir namaz kıldın ki, bunu sen bile beğenmedin! Allah nasıl beğenip kabul edecek? Bu vesvese ok gibi saplanacak beyne… Ve kısa bir zaman zarfında Allah ile empati yaparak kendisini yadırgayacak:

-"Bu nasıl namaz? Ne okuduğun surelerin manasını biliyorsun ne de namazda sadece beni düşünüyorsun… Aklına türlü türlü şeyler geliyor! İmtihan sonucunu düşünüyorsun, elde edeceğin karı düşünüyorsun! Hep dünyalık şeyler bunlar! Böyle bir namazı kabul edemem ben! Namaza iyice adapte olana dek sana kızmıyorum… İyice hazırlan sonra gel!'' 

Tamamen şeytanın yaptığı bu telkin anında kabul görür… Ve muhatabımız rahatlar… Öyle bir namaz anlayışına sahip olmuşlardır ki; kendilerini hazır hissedene kadar namazdan muaf kalacaklar… Kendilerine ahirette, kılmadıkları dönem namazları sorulmayacakmış gibi rahat edecekler… Kesinlikle Allah'tan şöyle bir sesi işitmek istemeyeceklerdir: "Ey filan kulum! Namazlarını düzeltmeye çalış!!!" Şimdi tekrardan bu mazerete sığınanlara soralım: Kendinizi namaza hazır hissetmediğinizden namazı bıraktığınızı söylüyorsunuz… Peki;
  • Kendinizi ne zaman namaz için hazır duruma getirmeye çalışacaksınız?
  • Namazınızın devamlı olması için nasıl bir programınız var? 
  • Ne zaman start vereceksiniz?
Vereceğiniz zaman dilimine kavuşmadan ölmeyeceğinize dair bir belge var mı elinizde? Bu yazdıklarımı sakin bir kafayla düşündüğünüzde hiç de ak lınıza gelmeyen şeytanın sizi çok farklı bir yöntem kullanarak kandırmaya çalıştığını göreceksiniz… Aslında şeytan çok basit bir tuzak hazırlamış… "Namazdan uzak durarak namaza hazırlan!!!"yok  böyle bir şey yaaa… Akla şöyle bir sorunun gelmesine şaşırmam ve bunu beklerim:

Peki, ne yapmalı? Bu şekilde kılmaya devam mı edeceğiz yani? Cevabı o kadar basit ki; evet… O şekilde de olsa kılmaya devam edeceğiz… Bıkmadan… Usanmadan… Amma, bu arada da huşu duymak için çözümler arayacağız… Unutmayalım ki namazdan uzaklaştığımız oranda şeytana yaklaşırız… Bu mazerete sığınıp da namazdan uzaklaşanlar nasıl bir namaz hayal ediyorlar acaba? "Namazdayken akla dünyevi hiçbir şey gelmemeli… Her şey dört dörtlük olmalı…'' Güzel bir temenni ama inanın çoğu namazlar maalesef arzuladığımız gibi olmuyor… Bu, namazı terk edeceğiz anlamına gelmemeli… Yani huşusuz namaz kılmaktansa hiç namaz kılmamak olmuyor…

"kendimi henüz hazır hissetmiyorum'' demenin başka bir alt yapısı daha olmalı… Namazı insandan uzaklaştıran bu anlayışın beslendiği ortamların acilen incelenmesi lazım… Bazı okuyucularımla birebir görüştüğümde bu bahanelerin çıkış merkezinin işlenen günahların devam etmesi ve o günahları bırakmaya pek de gönüllerinin olmaması dikkatimi çekmişti…

Bu durum namazla çelişince; o kişilerce bırakılmaya en müsait a me lin namaz olduğunu görürüz… Peki, neden? Çünkü haramlar nefse çok tatlı gelir, namaz ve benzeri ibadetler ise haramlar kadar nefse hoş gelmez… Namaz ve günah… Ateş ve barut misali birbirlerinden pek hoşlanmazlar… Na maz, günahtan; günah namazdan etkilenmeye mü sa id dir… Günahından taviz vermek istemeyen bir insan namaz esnasında çelişkiyi anında görür ve: "kimi kandırıyorum?'' Der… Tam o esnada insan düşmanı şeytan sağdan yanaşarak: Evet haklısın… Kimi kandırıyorsun? Ya adam gibi namaz kıl günahı sıfıra çek, ya da namazı sıfıra çek… Hemen karar ve rilmeden önce vicdan denen şeyin rahatlaması için yine Allah ile kısa bir empati yapılır: "Ey günahkâr kulum! Günahınla sevabınla sen benim kulumsun… Her ne kadar günah işlesen de benim sonsuz rahmetimden dolayı seni bağışlarım…

Bu arada günahlardan bıkıp tövbe edene kadar namaza yaklaşma! Ne zaman karar verirsen,o zaman namaza başla…Şimdilik serbestsin!'' haşa!!! İnanın bu ya da benzeri iç konuşmalar yaşanır… Ve özgürce günahlar işlenmeye devam edilir… Namaz için kendini ha zır hissetme yaşı emekliliğe ayrılma yaşına kadar ertelenir… Ey bu sebebe sığınan kardeşim, bacım! Vallahi şeytan erteleme virüsünü size aşılamış… Unutmayın ki şeytan size namaz kılmayın demez… Sürekli erteletmeye çalışır… Şeytan umduğumuzdan daha zeki ve daha uyanıktır… Unutmayın ki ne kadar günah işlemiş olursanız olun devam edip kılacağınız namaz gün gelir işlediğiniz günahlardan uzaklaştırır sizi… Bakın yaratanımız ne diyor:

"Sana vahyolunan kitabı oku, namazı da dosdoğru kıl. Çünkü namaz insanı hayâsızlıktan ve münkerden alıkor. Allah'ı zikretmek ise elbette ki en büyüktür. Allah ne yaptığınızı bilir.''

Günah ve namaz… Bu ikilinin bir arada olamayacağı düşüncesi insan yapısına terstir… Bizler insanız… Ne melek ne de peygamberiz… Günah işlemeye meyyal yaratılmışız… İşlediğimiz günahlar ayrı bir şey, namazı terk etmemiz apayrı bir şey… Hatta Resulullah aleyhisselam ne güzel buyurmuş: "Mü'min kul abdest alırsa; mazmaza yaptığında ağzından gü nahları dökülür, burnuna su alıp sümkürdüğünde burnundan günahları dökülür, yüzünü yıkarken yüzünden günahları dökülür.(kollarıyla birlikte) ellerini yıkadığında –tırnaklarının altı dâhil­ ellerinin tümünden günahları dökülür… Başını mesh ettiğinde ­kulakları dâhil­ başının tümünden günahları dökülür… Ayaklarını yıkadığında­tırnakları dâhil­ ayaklarının tümünd en günahları dökülür… Sonra camiye gidişi ve namaz kılışı onun nafile (fazladan getiren ameli) olur…2 Suphanallah! Allah'ın şu merhametini görebiliyor muyuz? Günahların üstüne turnusol kâğıdı gibi düşüyor… Eğer namaz kılan bir insan için günah işlememe şartı olsaydı bu tür müjdeli haberler olmazdı…

Bu paragrafı okuyan bir kişinin aklına:
"madem abdest bile günahlarımızı döküyor günahlarımızdan vazgeçmenin ne anlamı olacak ki?'' düşüncesi gelebilir… Tamamen şeytanın özel kaleme aldığı bir vesvese olan bu söz, Allah'ın, kullarına sıcak yaklaşımını suiistimalden başka bir şey değildir… İşlenen günahın cinsi ve büyüklüğü ne olursa ol
1  Ankebut, 45 2  Malik-Ahmet-Nesei.

sun, o günah namazla olan birlikteliğine bir süre sonra son verecek zaten… O günahı işleyen kişi Allah'ın her şeye rağmen günahları bağışlayacağını vaat etmesi altında ezilecektir kuşkusuz… Gün gelecek devam ettiği o günahı işlemeye utanacak ve terk edecektir… İşte burada o günahtan vazgeçtiren iki unsurdan biri her şeye rağmen devam edilen namaz ve Allah'ın bağışlayacağını vaat etmesidir… Yukarıdaki paragrafı yazarken aklıma kaya parçasına oyuklar açan su damlacıkları geldi… Bir su damlası kaya parçasını oya maz… Bu mümkün değildir… Kayayı oyan, su damlası nın de vamlılığıdır… Sabırla… Bıkmadan… Kararlı bir şekilde eylemine devam etmesidir…  Allah, namaz kılacak kişilerin melek gibi olmalarını şart koşmu  yor… Allah biliyor insanın her an günah işleyebileceğini…

Peki, çözüm ne? 


Namaz çözüm
Bu mazeretten dolayı namazı terk eden ya da kılmayanlara tavsiyem:

1- Her şartta ve koşulda namazlarınızda huşu duymuyorsanız bile geri adım atarak namazı terk etmeyin.

2- Huşu duyuncaya kadar (isterse bir ömür boyu huşu duymayın) namaz kılmaya devam edin…

3- Günahlarınızın çokluğuna aldanıp ta namazdan soğumayın…

4- Mazeret beyanınızın Allah katında geçerli olmadığını bilin…

5- Namazla beraber bırakamadığınız günah ya da günahlar olduğunda, o an şeytanın kulağınıza vesveseler fısıldayacağını unut mayın…

6- Namaz esnasında aklımıza günahlarımızın gelmesi bizi na mazdan soğutmamalı…

7- Namaz kılarak kendimizi namaza hazır hissedelim…

8- Kendimizi hazır hissedince namaza başlayacağım diyen bir insan kılmadığı her namazdan sorumludur…

Şu Yazıları Mutlaka Okuyun:

1- Namaza Başlamayı Denedim Ama Olmadı.

Yorum Gönder

  1. Namaz kılmaya veya diğer ibadetleri yapmaya hazır değilim demek; Allah'ın c.c. rızasını kazanmaya hazır değilim demek bir yerde. Bunu düşünmek bile istemeyiz değil mi?

    YanıtlaSil

Author Name

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *